Uçar dağ gezer, uçar bağ gezer, uçar iliksiz, uçar kemiksiz
(Kelebek)

Kanatları rengarenk; o uçarken sen de seyret
(Kelebek)

Kanadı var, kuş değil. Boynuzu var, koç değil.
(Kelebek)

Uzun kulaklı, kısa kuyruklu
(Tavşan)

Arşın ayaklı, burnu bıyıklı
(Tavşan)

iki uzun kulağı, küçük top gibi bir kuyruğu var, zıp zıp zıplar, havuç yiyip ormanda yaşar
(Tavşan)

Uzun ayaklı, havucu çok sever
(Tavşan)

Pamuk gibi tüyleri, havucu koparır dişleri, kulakları duyar her sesi hızla çıkar tepeyi
(Tavşan)

Uzaktan baktım bir karataş yanına gittim dört ayak bir baş
(Kaplumbağa)

Bahçede kırda dolaşır, evini sırtında taşır
(Kaplumbağa)

Karşıdan baktım bir taş, yanına vardım, dört ayak bir baş
(Kaplumbağa)

Altı tahta üstü tahta içinde bir karafatma
(Kaplumbağa)

Evi var, adresi yok, evinde eşyası yok
(Kaplumbağa)

Karada bayılır, suda ayılır
(Balık)

Kuyruğu var at değil, kanadı var kuş değil
(Balık)

Pulları var, gelin değil Suda bulunur, kayık değil Avuçta kayar, sabun değil Bilemezsen karşımda eğil
(Balık)

Yüzgeç kuyruk solungaç, sularda en hızlı yürüyen benim, kenara kaç bazen fırında bazen tavada pişerim, beni yemek için ağzını kocaman aç
(Balık)

Ağzı var dili yok, yemek yer, su içmez, kuyruğu var at değil, kanadı var kuş değil
(Balık)

Dağda tak tak, suda cıp cıp Arşın ayaklı, burma bıyıklı
(Balta, balık, leylek)

En temiz böcek hangisidir ?
(Hamamböceği)

Yer altında yağlı kayış
(Yılan)

Yer altında yağlı kemer
(Yılan)

Ayakları kürekli, ne kadar da yürekli suda gider bir gemi
(Ördek)

Sütü pek çok sever, miyav miyav der sütünü bitirince bıyıklarını temizler
(Kedi)

Gelişi aslan gibi, duruşu kaplan gibi, yayılır hasır gibi, sürünür esir gibi.
(Kedi)

Horul horul uyur, mırıl mırıl konuşur
(Kedi)

Pençesi aslan gibi ,gözleri volkan gibi Tüyleri pek yumuşak Onu gören fareler, saklanır köşe bucak
(Kedi)

Yük üstünde, yünlü yumak
(Kedi)

Yiyeceklerden sütü sever, diliyle yalayarak içer, miyav miyav diyerek oyun oynamak ister
(Kedi)

Siyah beyaz benekli yürüyen merdiven sanki
(Zürafa)

Eğri çınar, yerden alır, gökte yer
(Zürafa)

Uzun boyunlu, uzun bacaklı, desenli giysili, küçücük kulaklı
(Zürafa)

Bir elmada kurt bulmaktan daha kötü olan şey ne olabilir?
(Yarım kurt bulmak)

Dalda durur elde durmaz
(Kuş)

Karşımdan baktım var, yanına gittim yok
(Kuş)

Daldan dala konar, göklerde özgürce kanat çırpar, cik cik diyerek, her yerde yem arar
(Kuş)

Daldan dala atlarım, kuyruğumdan sarkarım
(Maymun)

Bol emek verir kendi yemez yedirir
(Arı)

Küçük başlar dağlarda inler, kendisi yapar ele bağışlar
(Arı)

Ufacık kuşlar camiyi taşlar, kendi yemez ele bağışlar
(Arı)

Havada uçar vıız vızzz Biz onun balını yeriz
(Arı)

Çiçek onun, dal onun yediğimiz bal onun iğnesi var batırır kanadı var götürür.
(Arı)

Karşıdan baktım hiç yok, yanına vardım pek çok
(Karınca)

Uzaktan baktım hiç yok yakından baktım pek çok
(Karınca)

Beli boğazı darca, bazen çıkar ağaca
(Karınca)

Yer altında göç var
(Karınca)

Evi sırtında, ayağı karnında, izi yıldız, gözleri boynuz
(Salyangoz)

Yolda gider izi kalır, yuvasını sırtında taşır
(Salyangoz)

Gündüz görmez gece görür, gece dolaşır gündüz uyur
(Yarasa)

Ay varken uçar, gün varken kaçar.
(Yarasa)

Yük görünce kaçar, ot körünce koşar
(Eşek)

Arpadan aşı, samandır eşi, tükenmez eşi
(Eşek)

İki dik dik, iki bak bak, bir sallangaç, dört tak tak
(Eşek)

Üstü çayır biçilir, altı ceşme içilir
(Koyun)

Altından su içerim, üstünde çayır biçerim.
(Koyun)

Ormanda ininde yaşar, kışın uzun bir uykuya dalar
(Ayı)

Dağda gezer bal arar, kışın uykuya o yatar
(Ayı)

Süt verir bizlere, afiyet olsun herkese
(İnek)

Dağdan gelir taştan gelir, tin tin sakallı eniştem gelir
(Keçi)

Dağdan gelir sekerek, kuru üzün dökerek
(Keçi)

Sakalı Var Hoca Değil Süt Verir İnek Değil
(Keçi)

Meselce meselce, ötmesi güzelce
(Keklik)

Masal masal maliki oğlu kızı on iki topuğunda yozu var iki ela gözü var
(Keklik)

İki çubuk bir makas, hokkabaz mı hokkabaz
(Leylek)

Ayaklı deve bunu bilmeyen eve
(Leylek)

Bir kuşum var havai, yüksek yapar yuvayı Başka kuşlar kuramaz, onun gibi yuvayı
(Leylek)

Daldan dala, kırmızı pala
(Sincap)

On ay yatar, iki ay kalkar Feneri yakar, etrafa bakar
(Ateş böceği)

Hem böcektir, hem kelebek Koza yapar öbek öbek
(Ipek böceği)

Kümeslerin efendisi her sabah çınlar sesi sanırsın ezan okur uyandırır herkesi
(Horoz)

Abdest alır namaz kılmaz beş vakti bilmez ezan okur
(Horoz)

Elemeden yoğurur, gün aşırı doğurur
(Tavuk)

Git git gıdak der her gün bize yumurta vermek ister
(Tavuk)

Kızınca “hav hav”, gözleri lav lav
(Köpek)

Kulübesinden bakar, hırsıza korku salar
(Köpek)

Kuyruğunu sallar, hav hav der, kangal doberman fino gibi, bir çok çeşidimizle insanların en iyi arkadaşı biziz der
(Köpek)

Yer altında yuvası var, fırça gibi dikeni var
(Kirpi)

Toprağın altında yaşar, bahçede delik açar
(Köstebek)

Kocamandır, denizde yaşar, Tepesinden sular taşar
(Balina)

Benim iki kolum var, onun sekiz kolu var, denizlerde yaşar
(Ahtapot)

Dağdan gelir dak gibi, kolları budak gibi, eğilir bir su içer, bağırır oğlak gibi
(Geyik)

Ormanların kralı, biraz uzak durmalı
(Aslan)

Yeşildir yaprak gibi, dişlidir tarak gibi Gizli gizli yanaşır, yakalar avcı gibi
(Timsah)

Eğri çınar, yerden alır gökte yer
(Deve)

Tavan üstünde takur tukur zannedersin halı dokur
(Fare)

Kuyruklu kumbara, ekin taşır ambara
(Fare)

Dağdan gelir arık arık, ayağın da demir çarık
(At)

Koşarken tozu dumana katar, kızdırırsan çifte atar, yavrusu tayı ararken, yellerini sallar
(At)

Cik Cik Cik der bahçede dolaşırım, annem tavuğu ararım
(Civciv)

Karşıdan doğan nedir, sarımsak soğan nedir, canlıdan cansız doğar, cansızdan doğan nedir?
(Civciv)

Bir dedem var hint’ten sakalı var etten
(Hindi)

Dan ardından keçi geçer, sayın bakın kaçı geçer
(Karga)

Kuşların konuşan tek türüdür, konuşması ile bütün insanları güldürür
(Papağan)

O en ağır o en yelken kulak o en küçük kuyruk peki kimdir o?
(Fil)

Benim bir hayvanım var kuyruğundan uzun burnu var
(Fil)

Fil kadar büyük olan ama hiçte ağır olmayan şey nedir?
(Filin gölgesi)

Atlayarak yürür, patlayarak ölür
(Pire)