İki kapağı açarım, lokmaları atarım, çiğner çiğner yutarım
(Ağız)

Altı mermer, üstü mermer, İçinde bülbül öter
(Ağız)

Küçücük bakkal, dünyayı yutar
(Ağız)

Yedi delikli tokmak, bunu bilmeyen ahmak
(Baş)

Daha üstü bir alan
(Alın)

Karnı şişik, kafaya yapışık
(Burun)

İki damım var, bir direği var
(Burun)

Daha üstü muşulak
(Burun)

Her seyi görür, kendisini göremez
(Göz)

Bilmece bildirmece, resim çeker gündüz gece
(Göz)

İki kardeş uğraşır birbirini göremez
(Göz)

Benim iki pencerem var, etrafı etten duvar, her gün erkenden açarım, gece olunca kaparım
(Gözler)

İki yuvarlak biri büyük biri küçük onlar olmasa bize dünya kapkara
(Göz ve Göz bebeği)

Etten kantar, altın tartar
(Kulak)

Yarım kaşık, duvara yapışık
(Kulak)

Ben giderim o gider, İçimde tık tık eder
(Kalp)

Hiç durmadan çalışır, durursa ortalık karışır
(Kalp)

Altı et, üstü kemik
(El)

Biz biz idik otuz iki kız idik
(Diş)

Kırmızı ağaç üstünde, ak güvercin asılı
(Diş)

Üst yanı çakıldak
(Diş)

Mini mini fincan, İçi dolu mercan
(Diş)

Biz biz idik biz idik, otuz iki kız idik, ezildik büzüldük bir duvara dizildik
(Dişler)

Üstü kara kolan
(Kaş)

Alt yanı sivri tepe içindedir
(Çene)

Evdeki direk, bir evi tutar
(Bacaklar)

Astı yolu kaçtı yola iki kardeş düştü yola biri gider biri gelir
(Ayaklar)